17 Aralık 2009 Perşembe

Satranç Problemleri Üzerine Birkaç Söz

            Satranç problemi oluşturmak gerçekten çok sancılı bir süreçtir. Çevrenizde bir sürü OTB turnuva oyuncusu olabilir fakat problemci ya hiç yoktur ya da bir-iki tanedir. OTB satrançtan farklı bir çalışma süreci gerektirir ve bu çoğu oyuncuya, özellikle de gençlere, sıkıcı gelir. Haftalarca ya da aylarca çalışmanız sonucunda belki de sadece 1 tane başyapıt ortaya koyabilirsiniz. Öğrenme ve uygulamaya geçme süreci çok daha uzundur. Ama bir kere tadına vardınız mı bütün yaşamınız adeta her an yeni bir satranç problemi için çırpındığınız cennet ırmaklarına benzer. Evet her an çalışmak, yeni fikirler üretmek ve daha çok çalışmak… İşte böyle bir şey satranç problemcisi olmak…. Şimdi size birkaç değişik bilgi vermek istiyorum:
  •     En uzun satranç problemi 267 hamlede mat ile Lutz Neweklowsky’e (2001) aittir.
  •     Bir problemcinin en büyük ödülü tüm dünyadaki satranççılardan alacağı övgüler ve ustaların problem üzerine yorumlarıdır.
  •     Satranç problemlerinde 25 civarı “evre” olabilir fakat genellikle 2 ya da 3 evrelik problemler yaygındır.
  •     Satranç problemlerinin anahtar hamlesi genellikle şah çekme ya da taş alma şeklinde olmaz. Böyle bir anahtar hamle çok saldırgan olarak nitelendirilir. Bir piyonun alınması (temanın ispatı için zorunluysa) dışında anahtar hamlelerin “sakin hamle” hamle olmasına dikkat edilir.
  •     Satranç problemi oluşturulurken; taşlar olabildiğince tahtanın bütününe yayıldıysa, mükemmel bir taş uyumu yakalandıysa, bütün taşlar olması gerektiği yerde ve rütbedeyse, ispatlanmak istenen fikir en az hamleyle anlatılabildiyse böyle bir problem ustalık ve estetik örneğidir, zirveye adaydır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder